Nur Heykelleri - Heyâkilü’n-Nûr

 Fatih Yıldız -   23 Haziran 2021

<br />
<b>Deprecated</b>:  stripslashes(): Passing null to parameter #1 ($string) of type string is deprecated in <b>/srv/disk10/3620466/www/vukuf.org/admin/functions/core.php</b> on line <b>169</b><br />
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 176
Yazar: Şehabeddin Sühreverdî
Çeviren/Hazırlayan: Saffet Yetkin/Fatih Yıldız-Cihat Demirci
Boyut: 14 x 23 cm
Yayın Evi: Büyüyenay
Yayın Tarihi: 2021

Heyâkilü’n-Nûr, İslâm düşüncesinde İşrâkîlik adı verilen hikmet okulunun önemli metinlerindendir. Bu okul, hakikate ulaşmanın; nazar/akıl ve nefis tezkiyesiyle kazanılan marifet bilgisi gibi iki yolu olduğunu kabul eder. Aslında bu iki yol düşünce tarihi boyunca, takipçileri olan iki ayrı hikmet mesleğini ifade eder. İşrâkîliğin banisi Şehabeddin Sühreverdî, bu iki yolun esaslarını mezc ederek üçüncü bir yol takip etmiştir. İşrâkîlik’le başat bir süreçte zuhur eden Ekberiyye tasavvuf okulu, nazar yanında sûfîlerin hakikat algısına önemli bir yer veren bu okulun görüşleriyle alışverişe girmiştir. Ekberî mukakkikler özellikle Osmanlı irfan coğrafyasında intişar ettirdikleri düşüncelerinin temellerinde İşrâkî birikimin verilerini eritmişlerdir. Tasavvuf-felsefe-kelam gibi ontolojik-çatı ilim olma iddiasında olan disiplinlerin birbirine yaklaşarak uyumlu bir kıvam teşkil ettikleri bu asırlarda ele alınan ortak metinlerden biri de Heyâkilü’n-Nûr olmuştur. Nitekim eserin sınırlı sayıdaki şerhine imza atanların bu üç mesleğin mensupları olduğu görülmektedir. Heyâkilü’n-Nûr, İşrâkî felsefenin varlık anlayışını ortaya koyan bir eserdir. İsmi Nur Heykelleri diye tercüme edilen risalenin konusu, mücerred/soyut nurlardan mevcudatın varlığa çıkması ve bunların ilkeleridir. Heykel, “suret” anlamındadır. Somut varlıklar, soyut nurların heykelleri, gölgeleri vasıtasıyla vücuda gelmektedir. Eseri değerlendiren sûfîler açısından bu kavramlar ve izah biçiminin tasavvuf düşüncesindeki karşılığı; ervah âlemiyle şehadet âlemi arasındaki misal âlemi ve bu mertebelerin hükümleridir. Eser her birine “heykel” ismi verilen yedi bölümden oluşmaktadır. Yayınımız, bu önemli eserin Türkçe’de kaleme alınmış ve ilk olma vasfı taşıyan iki metnini bir araya getirmekte. İlki Saffet Yetkin'in açıklamalı çevirisi, diğeri de İsmail Rusûhî Ankaravî’nin Îzâhü’l-Hikem adını verdiği şerhidir. Biri 17. yüzyılda, diğeri 20. yüzyılın başında yaşamış iki mutasavvıfın buluştuğu eser okurlarımıza mukayese etme fırsatı da sunmaktadır.

Diğer Kitaplar